Entegre Raporlama Türkiye
Üyelerimiz ve Paydaş Katılımı
Günümüzde gelecek yolculuğunun yaşam alanlarımıza ve iş yapma biçimlerimize etkisini tanımlayabilecek en doğru sözcük kuşkusuz ‘sürdürülebilirlik’. Merceği biraz daha büyüttüğümüzde, şirketler, sektörler ve endüstrilerin paydaşları için yarattığı değeri kapsayıcı bir bakış açısıyla devam ettirmeleri daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın anahtarı konumunda bulunuyor. Şirketlerin çalışmalarını tüm paydaşları nezdinde etkin şekilde yansıtabilmelerinin yolu ise düzenli olarak paylaştıkları raporlamalardan geçiyor.
Kurumsal raporlamanın tarihçesine baktığımızda seneler içinde değişen ihtiyaçlara göre geliştiğini görüyoruz. Bir şirketin finansal ve finansal olmayan performansını paydaşlarına iletme sürecini ifade eden kurumsal raporlama kavramı 1930’lu yıllarda finansal raporlama ile başlamış, 80’li yıllarda çevresel raporlama ve kurumsal sosyal sorumluluk raporlamalarının da eklenmesi ile zenginleşmiş ve paydaş beklentileri ile şekillenerek günümüze ulaşmıştır. Bu gelişmeler doğrultusunda yatırımcılara, hissedarlara, çalışanlara, müşterilere, düzenleyicilere ve diğer ilgili taraflara bilgi sağlamak amacıyla finansal performanslarının yanında çevresel ve sosyal alanlardaki finansal olmayan performanslarını da sürdürülebilirlik raporları gibi araçlar ile paylaşan kurumların sayısında önemli bir artış olmuştur. Son 10 yılda ise bir şirketin finansal performansının yanı sıra toplum ve çevre üzerindeki etkisinin daha bütünsel bir şekilde anlaşılmasını sağlamayı amaçlayan entegre raporlama kurumlar tarafından benimsenmeye başlamıştır.
Akçansa olarak, kurulduğumuz günden beri paydaşlarımızla olan ilişkilerimizi uyum, şeffaflık ve güvenilirlik ilkeleri ışığında devam ettirdik. Sürdürülebilirlik gibi çok boyutlu bir konuyu bütünsel yaklaşımla ele almayı, bu sayede ekonomiye ve yaşama sunduğumuz değeri artırmayı en önemli ödevimiz olarak gördük. Ülkemizin sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamayı, bütünün yararını gözeten bir akılla düşünmenin destekçisi olmayı, aynı zamanda sosyal sorumluluğumuz olarak değerlendiriyoruz. Tam da bu noktada kurumsal raporlama süreçlerini paydaşlarımız arasında güven ve itibar oluşturmaya yardımcı olması açısından çok önemsiyoruz. 2010 yılından itibaren sürdürülebilirlik performansımızı, düzenli olarak yayımladığımız sürdürülebilirlik raporlarımız aracılığıyla paydaşlarımızla paylaştık. Zaman içerisinde edindiğimiz tecrübe ve benimsediğimiz entegre düşünce yaklaşımı ile yarattığımız değeri şeffaf, hesap verebilir ve karşılaştırılabilir bir biçimde paylaşmayı amaçladık ve 2022 yılına ait finansal ve finansal olmayan performansımızın çok boyutlu bir değerlendirmesi niteliğindeki ilk entegre faaliyet raporumuzu yayımladık. Sürdürülebilirlik gibi insanlığa sunulan toplam faydayı temeline oturtan bir alanda ‘sürdürülebilir bir geleceğin yapı taşıyız’ diyerek yolculuğumuzu daha güçlü şekilde sürdürüyoruz. Entegre raporlamaya geçiş tecrübemiz bizleri çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, toplum ve yatırımcılarımız dahil olmak üzere daha geniş bir paydaş yelpazesiyle ilişki kurmaya teşvik ederek paydaş beklenti ve endişelerini daha iyi anlamamıza ve onlarla daha güçlü ilişkiler kurmamıza yardımcı oldu. Çok boyutlu paydaş katılımı ve daha geniş faktör yelpazesini dikkate alan entegre bakış açımız ile operasyonlarımızın daha eksiksiz resmini görme fırsatı yakaladık. Sürdürülebilirliğin bir iş yapış biçimine dönüştüğü günümüzde kısa vadeli performansa odaklanmanın ötesinde uzun vadeli değer yaratmaya odaklandık. Entegre raporlama yaklaşımı finansal performansın yanı sıra sosyal ve çevresel etkiler gibi daha geniş bir yelpazedeki tüm etkenleri dikkate almaya teşvik ederek, hammadde mevcudiyeti, emisyonların iklim ve hava kalitesi üzerindeki etkisi ve verimlilik önlemleri yoluyla enerji tasarrufu potansiyeli gibi sürdürülebilirlikle ilgili riskleri ve fırsatları daha kapsamlı şekilde değerlendirmemizde kolaylaştırıcı bir rol oynadı.
Modern toplumun yapı taşı olarak nitelendirilen yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren öncü kuruluşlardan biri olarak 25 yılı aşkın süredir sosyal, çevresel ve ekonomik alanlarda sorumluluk bilinciyle hareket ederek hizmet veriyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına olan katkımızı daha da artırmak gayesiyle, Akçansa 2030 Sürdürülebilirlik Stratejimizi çerçeveleyen İş Sağlığı ve Güvenliği, Çevresel Ayak İzimizi Azaltmak, İnovasyon ve Dijitalleşme, Döngüsel Ekonomi, İyi Bir Komşu Olmak ve İnsan, Uyum ve Şeffaflık odak alanlarında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Raporlamadaki yeni ihtiyaçlar
Değişen dünyanın gerçekleriyle uyumlu olarak, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim süreçleri ile ilgili bilgilerin önemi ve karşılaştırılabilir raporlama uygulamalarına duyulan ihtiyaç tüm paydaşlar nezdinde giderek daha fazla kabul edilmeye başlandı. Günümüz sistemlerinden farklı mimariye sahip olan bu yapıda yeni düzenleme ve standartlar gündeme gelirken bu standartlara uyumlu açıklamaların yapılması da bir zorunluluk halini almakta. Örneğin; Avrupa Birliği Finansal Olmayan Raporlama Direktifi, bazı büyük şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarına ilişkin bilgileri yıllık raporlarında açıklamalarını gerektirmekteydi. Yakın zamanda Avrupa Birliği (AB) mevcut Finansal Olmayan Raporlama Direktifini (NFRD) güncellemeyi ve genişletmeyi amaçlayan yeni bir mevzuat olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD)’ni kabul ederek AB'deki tüm büyük şirketler ve borsada işlem gören KOBİ'ler için zorunlu sürdürülebilirlik raporlama gereklilikleri tanımladı. CSRD, şirketler tarafından açıklanan sürdürülebilirlik bilgilerinin tutarlılığını, karşılaştırılabilirliğini ve güvenilirliğini artırarak yatırımcıların ve diğer paydaşların bir şirketin sürdürülebilirlik performansını değerlendirmesini kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Direktif, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konuları dahil olmak üzere çok çeşitli sürdürülebilirlik konuları hakkında daha ayrıntılı raporlama gerekliliklerini önerirken, raporlanan bilgilere ek güvenilirlik sağlayacak bir güvence şartı getirmeyi de içermektedir.
Biz de bu yaklaşımla paydaşlarımızın performansımızı değerlendirmeleri için önemli bir araç olarak gördüğümüz ilk entegre faaliyet raporumuzda daha geniş bir paydaş katılımı ile gözden geçirdiğimiz önemlilik analizi sonuçlarımıza yer verdik. Önemlilik analizini gerçekleştirirken küresel raporlama çerçevelerinin beklentilerini karşılamayı hedefledik ve Avrupa Finansal Raporlama Danışma Grubu’nun (EFRAG), şirketlerin çifte önemlilik matrisi oluşturulmasına yönelik hazırladığı dokümanı rehber olarak kullandık. Öte yandan Dünya Ekonomi Forumu’nun Küresel Riskler Raporu, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, 11. Kalkınma Planı, Küresel Çimento ve Beton Birliği’nin yönergeleri ve Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu’nun (SASB) Sektör Öncelikleri Haritalarından da istifade ettik. Yedi ayrı paydaş grubumuza gönderdiğimiz çevrim içi anketler aracılığıyla, operasyonlarımız kapsamında çevreye ve topluma olan etkilerimizin büyüklüğünü belirledik. Ayrıca üst yönetim temsilcilerimizin katılımı ile bir odak grup oluşturduk ve birebir görüşmeler gerçekleştirerek öncelikli konularımızın iş süreçlerimize etkisini inceledik. Belirlemiş olduğumuz her bir öncelikli konu kapsamında takip ettiğimiz performans göstergelerindeki ilerlememizi ilgili odak alanları altında paylaştık.
Finansal İstikrar Kurulu (Financial Stability Board, FSB) tarafından 2015 yılında şirketlerin iklimle ilgili finansal risk ve fırsatlarını yıllık finansal beyannamelerinde açıklamaları için tavsiyeler geliştirmek üzere kurulan küresel bir girişim olan “İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü” (Task Force on Climate Related Financial Diclosures - TCFD), şirketlere iklim değişikliği ile ilgili fiziksel ve yasal riskler, geçiş riskleri ve fırsatlarla ilgili bilgileri ifşa etmeleri için rehberlik ve çerçeve sağlamaktadır. Bu bilgiler, yatırımcıların, borç verenlerin, sigortacıların ve diğer paydaşların sermayelerini nereye tahsis edecekleri konusunda daha bilinçli kararlar almalarına yardımcı olmakta. TCFD'nin tavsiyeleri dünya genelindeki işletmeler, yatırımcılar ve hükümetlerden geniş çapta destek almış ve önde gelen birçok şirket ve finansal kuruluş tarafından benimsenmiştir. TCFD, iklimle ilgili finansal açıklamalar için ortak bir çerçeve sağlayarak, şirketlerin bu konuda şeffaflığını ve hesap verebilirliğini geliştirmeye yardımcı olmaktadır. Bu kapsamda TCFD tavsiyelerini dikkate alarak gerçekleştirdiğimiz risk ve fırsat değerlendirmelerimize de entegre raporumuzda yer verdik.
Benimsediğimiz entegre düşünce yapısı, paydaşlarımıza gösterdiğimiz özen ve sorumlu iş yapma anlayışımız doğrultusunda; operasyonlarımızın tamamında finansal, üretilmiş, entelektüel, beşeri, sosyal ve doğal sermaye ögelerine dayanan iş modelimiz çerçevesinde yarattığımız değeri somut bir şekilde belirlememize olanak sağlayan entegre raporlama sürecinde kaynaklarımızı ve faaliyetlerimizi, çıktılarımız ve yarattığımız değerle ölçerek ilgili paydaş gruplarımızın beklentileri ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkımızla uyumlu bir şekilde değerlendirdik.
Üst yönetimimizin liderliğinde başlayan entegre raporlamaya geçiş sürecimizde 6 sermaye ögesinin ekonomik, çevresel, sosyal ve yönetişim boyutları çerçevesinde operasyonlarımız ile olan bağını somutlaştırmak, sürdürülebilirliği merkeze alan iş yapış şeklimizin tüm kademelerde entegre bakış açısıyla içselleştirilmesine zemin hazırladı.
Sürdürülebilirlik alanında ortak akla verdiğimiz önem; bu çerçevede kurum içinde yenilikçi düşüncelerin yeşermesi, çoğalması ve paylaşılması yönünde oluşturduğumuz katılımcı iklimin başarılı çalışmalarımızdaki etkisi büyük. Bugün dünyanın sürdürülebilirliğe, sürdürülebilirliğin de daha entegre bir anlayışa ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Ortak anlayışı sahiplenen sürdürülebilir yaklaşımı iş yapış modelinin merkezine taşıyabilen şirketler, sadece kendilerini büyütmekle kalmayarak, ülke ekonomisi için de güç teşkil ediyor ve edecekler. Bu yıl ilkini kamuoyu ve paydaşlarımızla paylaştığımız entegre raporumuz, bu yaratıcı düşünce ikliminin en değerli yansımalarından biri oldu.
Sürdürülebilirliğin kapsadığı yeni dinamikleri keşfetmek ve yeni ufuklara açılmak üzere sonsuz bir heyecan hissediyoruz. Yıllara dayanan deneyimleri ile örnek çalışmalara imza atan Entegre Raporlama Derneği Türkiye’nin (ERTA) üyesi olarak, sürdürülebilirliğin geleceğine hizmet etmekten mutluluk duyuyoruz.