Konuk Yazar’ın Mesajı

Değerli ERTA Üyeleri ve Kıymetli Paydaşları,

Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB), 18 aylık yoğun bir istişare ve çalışma döneminin ardından, Haziran 2023'te dünya çapında sermaye piyasalarında sürdürülebilirlikle ilgili açıklamalarda yeni bir dönem başlatan global sürdürülebilirlik standartlarını (IFRS S1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Gereklilikler ve IFRS S2 İklimle İlgili Açıklamalar) kamuoyu ile paylaştı.

Heyecanla beklenen ISSB Standartlarının, çevresel etki, sosyal sorumluluk ve yönetişim gibi çok çeşitli konuları kapsayan şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili raporlarına ve yatırım kararlarında şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili beyanlarına olan güveni artırmaya yardımcı olması beklenmektedir.

IFRS S1 ve S2 standartlarının yayımlanması ile birlikte, ISSB aynı zamanda standartların kullanımını ve yaygınlaşmasını desteklemek üzere dünya genelinde yargı bölgeleri, politika yapıcılar ve standart düzenleyici kurumlar ile de etkin bir şekilde çalışmaya başlamıştır. Bu doğrultuda ilk çalışma; Standartları benimseyen şirketleri desteklemek için bir "Geçiş Süreci Uygulama Grubu" kurmak ve adaptasyonu desteklemek için kapasite geliştirme faaliyetlerini başlatmak olacaktır.

Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu; Avrupa Komisyonu, Avrupa Finansal Raporlama Danışma Grubu (EFRAG), ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) dahil olmak üzere tüm standart düzenleyici otoriteler ile işbirliği içinde çalışmaya ek olarak, standartların diğer raporlama standartlarıyla birlikte kullanımı durumunda verimli ve etkili raporlamayı teşvik etmek üzere yargı mercileri ve Küresel Raporlama İnisiyatifi (GRI) ile de çalışmaya devam edecektir. Farklı yetki alanlarının standartları uygulama biçimlerinde farklılıklar olması elbette kaçınılmaz olsa da, ISSB'nin çalışmalarının G7, G20, Uluslararası Menkul Kıymet Komisyoncuları Örgütü (IOSCO) ve ayrıca Finansal İstikrar Kurulu ve Merkez Bankası Başkanları tarafından çok güçlü bir şekilde desteklenmesi ise kritik ve önemli bir gelişmedir.

ISSB ayrıca, özellikle KOBİ'leri desteklemeye odaklanarak, kapasite geliştirme faaliyetlerinde dünyanın dört bir yanından çok sayıda kamu ve özel kuruluş, sivil toplum örgütü ve hükümet organları ile birlikte etkin şekilde çalışmalarını da sürdürmektedir. ISSB Standartlarının önemli çıktılarından biri de, raporlamalarda tedarik zincirlerine ve (Kapsam 3 tedarik zinciri emisyon açıklamaları dahil) küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin etkilerine ilişkin veri ve açıklamalara geniş kapsamda yer vermiş olmasıdır. Bu şekilde KOBİ'ler, çalışma ortaklarının sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda iklim krizine etkilerini azaltmak için ölçüm yapmaya ve hedefler belirlemeye teşvik edileceklerdir. Özetle, yeni standartlarla birlikte, sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların finansal tablolar üzerindeki mevcut ve beklenen etkilerinin açıklanması ihtiyacı ile şirketlerin vizyonunu, finansal tabloların ufkunu ve şirketlerin değer zincirlerine inerek, raporlamanın kapsamını genişletiyoruz. Şirketlerin tüm değer zinciri yönetiminde kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri ve stratejileri hakkında raporlama yapmalarını bekliyoruz.

Bu geçiş döneminde, özellikle IFRS Vakfı’nın Frankfurt’ta gerçekleşen Konferansında, entegre düşüncenin önemine ve yeni düzende entegre raporlamanın (ER) kullanımının artarak devamına yönelik piyasa desteğinin yeniden teyit edildiğini görmek en önemli kazanımlardan biri idi. Bu destek ile birlikte, takip eden süreçte entegre raporlama çerçevesi ve entegre düşünce ilkelerinden sorumlu olan IFRS Vakfı'nın çalışmalarında, <IR> Çerçevesi iki kilit rol oynayacaktır; ilki, gelecek entegre raporlar için ER kavram ve ilkelerinin benimsenmesini yaygınlaştırmak, ikincisi ise, IFRS Vakfı bünyesinde kurulan “Entegre Raporlama ve Bağlantı Konseyi” ile, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) ve ISSB arasında köprü vazifesi görmektir.

Kurumsal raporlama sisteminde son birkaç yılda yaşanan değişimin hızı ve ölçeği küçümsenemez. Bu gelişmeler doğrultusunda bizler de, IFRS Vakfı çatısı altında entegre raporlama ekiplerimizi oluşturduğumuzda, ilk olarak çalışma prensiplerimizi ve kapsayıcı ilkelerimizi belirleme kararı aldık. Entegre raporlamanın, IFRS Vakfı bünyesinde yer alan farklı kurullar ve vakfın kendisinin can damarı ve hayati unsuru olarak görülmesi ile, mutlulukla paylaşmak isterim ki, çalışmalarımız ve çıktılarımız çok geniş alanlara ulaşmaya ve duyulmaya başlanmıştır.

ISSB’nin kuruluşundan bu yana, IFRS Vakfı olarak, tüm ekibimizde, meslektaşlarımızda ve kurullarımızda konuya ilişkin farkındalık oluşturmak, teknik bilgi ve entegre bir anlayış geliştirmek öncelikli hedeflerimizden oldu. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerimiz, danışma kurullarımız ve proje ve teknik çalışma gruplarımızla, perde arkasında gerçekten çok fazla çalışma ve tartışma gerçekleştiğinin altını önemle çizmek gerekir.

Ana hedefimiz, topluluklarımız için standartların kullanımına ilişkin mümkün olduğunca çok platform, destekleyici doküman ve kılavuz sağlamak ve tüm süreçlerde bütünselliği ve entegre düşünceyi savunmak olacaktır.  Bu kapsamda, entegre raporlama çerçevesinin ve entegre düşünce ilkelerinin uzun vadede benimsenmesini sağlamak üzere tüm kurumlar ve yönetim kurullarıyla birlikte çalışmaya kararlı olduğumuzu da paylaşmak isterim.

Bugüne kadar olduğu gibi, Türkiye'nin ve ERTA’nın entegre düşünce ve raporlamayı benimsemedeki liderliğinin, ISSB'nin S1 ve S2'nin yayınlanmasıyla başlayan sürdürülebilirlik açıklama standartlarına ilişkin yeni dönemde de devam edeceğine içtenlikle inanıyoruz.  Türkiye’de yer alan ve entegre raporlama yolculuğuna çok önceden çıkmış işletmelerin S1 ve S2'yi erken benimsemek için çok iyi bir konumda olduklarına inanıyor ve önümüzdeki süreçte de ERTA ile yapıcı ve nitelikli bir şekilde çalışmayı dört gözle bekliyoruz.